FİNAL YOLUNDA SON ENGEL: GRAN CANARIA

Eurocup’u kazanma hedefi ile başlanan sezonda sarı kırmızılıların önünde 2 adım kaldı ki bunlardan ilki geçen sene bu kupada finale yükselme başarısı gösteren İspanyol temsilcisi Gran Canaria olacak. Son yıllarda standart bir bütçeyle Eurocup’da ve İspanya liginde önemli işlere imza atan bu takım duayen koç Reneses’in yönetiminde yine keyif veren bir basketbol oynuyor. Çeyrek finalde Stelmet Gora’yı geçerek temsilcimizin karşısına çıkıyorlar. Kağıt üzerinde daha üstün oldukları Polonya temsilcisine karşı ilk maçı deplasmanda 11 sayı ile yenmelerine rağmen ikinci maçta kendi sahalarında zorlandılar, 3 farkla yenik ayrıldılar sahadan. Şuanda ligde 16 galibiyetle 5.sıradalar ama son maçlarda bir form düşüklüğü yaşıyorlar, kendi sahalarında Real Madrid’e farklı yenildiler sonra Murcia’yı farklı geçtiler ve geçen hafta da Sevilla deplasmanında 25 sayı farklı yenilerek ciddi bir sürprize imza attılar. Ancak bu hafta sonu Laboral karşısında zorlansalar da kazanmayı bildiler ve kötü gidişe dur dediler. Ayrıca unutmayalım, bu Gran Canaria ligin devre arasında oynanan İspanya Kral Kupasında da finale kadar çıkmayı başarıp Real Madrid’e kaybetmişti.

Sarı kırmızılılar Bayern Munich karşısında Almanya’da alınan farklı mağlubiyetin ardından ikinci maçta Abdi İpekçi’nin Avrupa’nın en zorlu deplasmanlarından biri olduğunu tekrar hatırlattı herkese ve istediği farkı elde ederek adını yarı finale yazdırdı. Ligde maç eksiğiyle 16 galibiyeti bulunan temsilcimiz 2.sırada ve şampiyonluk yolunda da ligimizin favorilerinden biri konumunda, son 7 maçta 6 galibiyet almayı başardılar. Sezon boyunca pota altı rotasyonunda yaşanan problemlere rağmen Galatasaray Dorsey’nin takımdan ayrılmasının ardından tek pivotla, Lasme’yle önemli işlere imza atmayı başardı. Gabonlu oyuncu ile beraber Micov da istikrarı ile son maçlarda sarı kırmızılıları sırtlayan isim oldu. Tecrübeli koç Ataman’ın bu kupayı çok istemesi, bu hırsını da oyuncularına ve taraftarlara aşılamış olması şuanda takımın arkasında müthiş bir itici güç olmuş durumda.

Galatasaray haftas onu Konya deplasmanından rahat bir galibiyet çıkarırken hem Schilb’i dinlendirdi hem de bench oyuncularını daha çok kullanarak onları da bu maça hazır hale getirdi. İlk maçın Abdi İpekçi’de oynanacak olması elbette temsilcimiz üzerinde bir baskı yaratacaktır ama burada oluşacak müthiş atmosfer altında 10 sayı ver üzeri farkla alınabilecek bir galibiyet final kapısını aralayacaktır Galatasaray adına.

“Finalin Anahtarları”

1- Gran Canaria da aslında Bayern Munich’e benzer şekilde yarı sahayı hızlı geçen ve geçiş oyunlarını efektif kullanan bir takım. Özellikle Omic’in bu tempoya ayak uydurup hücuma çabuk geldiği anlarda onu hemen topla buluşturup iyi kullanıyorlar. Ayrıca savunma yerleşmeden yay gerisinden yakaladıkları şutları da kaldırıp korkusuzca atabiliyorlar, yüksek yüzde yakalayabilecek isimlere sahipler: Salin, Pangos, Rabaseda, Newley. Geri koşmak ve savunmada adamlarımızı çabuk bulmak maçın en kritik noktalarından biri olacak.

2- Aslında Pangos’a ayrı bir parantez açmak lazım. Genç Kanadalı sadece geçiş hücumlarında değil standart set hücumlarında da tepeden oynadığı ikili oyunlar sonrası savunmasının perdenin altından geçmesini yüksek yüzdeli üçlüklerle cezalandırabilen çok tehlikeli bir isim, ona önlem almamız şart. Uzunlarımız mutlaka tepeye kadar çıkıp dengeli show-uplar yapmalı.

3- Rakibimiz tempoyu beslemek adına da oyunda olan iki guardı ile mutlaka ön alanda baskı kuruyor. Özellikle Pangos-Salin ikilisi sahadayken mutlaka McCollum ve Sinan’a top getirme konusunda yardım etmemiz gerekiyor, yoksa istenmeyen top kayıpları ile karşılaşabiliriz. Topu kapamasalar da hücum dengesini bozup acele atışlar kullanmamızı istiyorlar bu baskıyla. Bu nedenle dribbling ile değil pasla yarı sahayı çabuk geçip bu baskıyı etkisiz kılmaya çalışmalıyız.

4- Forvet savunmalarının ise Newley hariç iyi olduğunu söylemek güç. Micov’u da Schilb’i de gerek alçak postta gerek ikili oyunlarda bitirici olarak sıkça kullanmalıyız. Hatta bir çok pozisyonda Gran Canarialı oyunculara fizik üstünlüğü de sağlarız bu şekilde.

5- Sinan 1 numara oynadığı dakikalarda zaten işin savunma kısmında Pangos’a da Oliver’a da zor anlar yaşatacaktır ancak hücumda mutlaka bolca potaya giderek bu iki ismi de yıpratmalı ki onların hücum etkinliğini daha kolay zayıflatalım. McCollum ise savunmada en azından yay gerisinden boş atış fırsatı vermemeli, konsantrasyonunu kaybetmemeli. Hücumda zaten sezon boyunca olduğu gibi bu seride de en güvendiğimiz isimlerden biri olacak. Ama Gran Canaria’nın tempo tuzağına düşüp hücumlarımızı kaos basketboluna çevirmemeli, tempoyu kontrol etmeli, kendine hakim olmalı.

6- İspanyol temsilcisi ikili oyunları şutör uzunlarla oynayan takımlara karşı zorlanıyor genelde. Bu nedenle Lasme ve Green’in şutları önemli olacak ki Micov’un da 4 numarada oynadığı dakikaları mutlaka bu anlamda kullanmalıyız.

7- Gran Canaria’nın en önemli zaaflarından biri de alçak post savunması ki son oynadıkları Laboral maçında da bunu net olarak gördük, rakibin iki uzunundan, Planinic ve Bourousis’ten toplam 36 sayı yediler. Ne Omic ne de yedek uzun olarak kullandıkları genç Letonyalı Pasecniks bu özellikleri ön planda olan isimler değiller. Tecrübeli 4 numara Baez biraz olsun pota altına sertlik getirmeye çalışsa da yeterli olmuyor ilerleyen yaşının da etkisiyle. Lasme’ye mutlaka alçak postta birebir pozisyonlar hazırlamalıyız. Ayrıca bu isimlerin blok tehditlerinin de bulunmaması kısalarımızın bol bol potaya gitmelerinin bize ciddi bir avantaj sağlayacağını gösteriyor.

8- Stelmet Gora karşısında da bir kez daha gördük ki hücum ribaundlarına konsantre olursanız Gran Canaria’nın canını ciddi şekilde yakabilirsiniz. Bu nedenle sadece uzunlarımızın değil kısalarımızın da hücum ribaundlarını zorlaması ve alamasalar bile mutlaka savunma ribaundunu alan rakip oyuncuya yani ilk topa baskı yapmaları gerekiyor. Böylelikle onların açık sahayı kullanmasını da engellemiş olacağız.

9- Seeley ve Aguilar genelde kenardan gelen ve skor katkısı vermesi beklenen isimler. Özellikle set hücumlarına karşı, takım tempo bulamadığı zaman gerek penetreleri gerekse yay gerisinden bulduğu yüksek yüzdeli ceza atışları ile Seeley yaratıcılık rolünü üstlenebiliyor, onu havaya sokmamak gerekiyor. Kuric’in beyin tümörü teşhisinin ardından forma giyemediği dönemlerde takıma skor anlamında önemli bir katkı verdi eski Beşiktaşlı. Bu arada takımı ile çalışmalara başlayan ve bu önemli rahatsızlığı atlatan Kuric’in bu seride forma giymesi beklenmiyor. Aguilar ise şutu olan bir uzun, bu konuda önlem alıp aynı zamanda onun savunma zaafından faydalanmamız gerekiyor, sertliği fazla sevmeyen ve alçak postta savunması kötü olan bir oyuncu.

10- Tempo bulamayan ve yarı saha hücumlarına bırakacağınız bir Gran Canaria genelde penetre pas ile ceza atıcılarını kullanmak istiyor. Bu nedenle yapılacak doğru rotasyonlar ve fazla gömülmek yerine kısaların adamlarına yapacağı baskı Pangos ve Oliver’ın genelde yanlış tercihler yaparak top kayıpları yapmalarına neden oluyor. Çünkü bu iki isim de fizikleri gereği direk potaya gidebilen oyuncular değiller.

11- Yarı saha hücumlarında Gran Canaria forvetlerden yani Salin, Rabaseda ya da Newley ile penetre etmeye başlarsa burada tehlike çanları çalmaya başlıyor. Bu 3 isim de fiziksel temastan kaçmayan ve direkt potaya gidebilen oyuncular. Burada pota altındaki tek blok tehdidimiz Lasme’ye çok iş düşüyor. Eğer o oyunda yoksa da mutlaka yardımları doğru getirip, bu penetrelerin karşısında durmamız gerekiyor.

mail : fersu.deniz@abcspor.com

twitter : @fersudeniz