https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

EUROBASKET WOMEN 2017 C GRUBU İNCELEMESİ

Okunması Gerekenler

Bu Eurobasket turnuvasında, görmeye alıştığımız pek çok yıldız ismi seyredemeyeceğiz. Misal, Polonya ve Ewelina Kobryn, Litvanya ve Petronyte, Nacickaite ve Linkeviciene üçlüsü, Hırvatistan ve Misura; sakatlıkları yüzünden (daha önceki yazılarda değindiğimiz) Leuchanka ve Verameyenka, Perilerimiz’in en devi Nevriye ve bugüne kadarki en iyi devşirmemiz Sanders, bu isimlerden bazıları. Ama Perilerimiz hariç hiçbirisi, şahsım adına, onca yıl ve emekten sonra takımını Avrupa Şampiyonluğuna taşıyan “Kraliçe Arı” Milica Dabovic’in basketboldan emeklilik kararı kadar üzücü değil. Tabi bunca ismin yokluğunda, Slovenya ve Belçika gibi “acemilerin” gelişi de bir heyecan yaratıyor. Gelin hep birlikte, heyecan ve üzüntüyü bize birlikte yaşatabilecek C Grubu’nu inceleyelim:

 

C GRUBU

 

celine dumerc ile ilgili görsel sonucuFRANSA: İspanya ile birlikte, son 15 yılın en başarılı Avrupa takımı durumundaki Fransa, artık yaşlanmaya yüz tutan altın jenerasyonunu ne yapıp edip bu turnuvaya da getirtmeyi denedi, ama başaramadı. Avrupa’nın kadın basketbolundaki Tim Duncan’ı Sandrine Gruda ve yine kadın basketbolunun Shaq’i iken Schortsanitis’ine dönüşen Isabella Yacoubou‘nun ikisi birden takımdan muafiyetini istedi, ve bu şampiyona, Fransızların bu ikiliden en az biri olmaksızın oynadıkları ilk turnuva olacak (yukarıdaki hüzün listesine onları da ekleyelim lütfen). Tabi tıpkı İspanya gibi Fransızlar da gençler yönünden çok şanslı olmadıkları için, bu turnuvayla birlikte yeni baştan kadro oluşturmak zorunda kaldılar. Son demlerini yaşayan büyük oyun kurucu Celine Dumerc, emeklilik kararını ertelediği için yine kadroda. Gomis ise emeklilikten dönmedi, ve Gruda-Yacoubou-Gomis üçlüsünün yokluklarını halen derinden hissetseler de, Tchatchouang’ın ve Endene Miyem’in varlığından güç alıp teselli buluyorlar.

İki sene evveline dek ekipte yer alan genç dev pivot Cata-Chitiga, yine kadroda düşünülmedi. Fakat Euroleague şampiyonu apoletiyle bu turnuvaya gelecek olan tecrübeli pivot Ciak sayesinde, onun yokluğunu hissetmeyecekler. Chartereau ve genç pivot Amant’ın varlıkları da mühim; Chartereau savunmada, Amant ise çabukluğu ve atletizmi ile hücumda çok kritik katkılar verebilir (hele ki Dumerc dümendeyken). Forvetler Ayayi ve Minte, Tchatchouang’ı desteklemekte başarılı olursa, Fransa doğrudan grup liderliğini ele alır. Tabi Dumerc’in yedekliğine (ve halefliğine) ısınmaya başlayan Epoupa ile, şutörler Skrela ve Johannes’e de, dış şutlar ve düzen içi pas trafiğinin yanı sıra, savunma disiplini açısından da büyük vazife düşüyor. Kanat oyuncusu genç Michel, süre bulursa, üçlük tehdidi arz edebilir.

Koç Valerie Garnier ile yaşadıkları başarılar, eğer oyun kurucularla uzunlar arasında bağlantıyı iyi kuramazlarsa, bu turnuvada bir son bulabilir. Zira pota altında sadece Miyem ve Amant ile nereye kadar gidebileceklerini kestirmek güç. Tabi gruptan çıkacaklardır, ama ilk sırayı almaları hiç de kolay olmayacak. Eleme turuna kalırlarsa, şaşırmayalım.

Kilit oyuncular: Dumerc, Miyem, Amant, Epoupa ve Tchatchouang

 

milica dabovic serbia ile ilgili görsel sonucuSIRBİSTAN: Son Avrupa şampiyonu ve son Olimpiyat üçüncüsü (o Avustralya maçı bir efsaneydi), unvanını korumak için buraya geliyor. Ama, saha içerisindeki koçları/kumandanları Milica Dabovic olmadan, nakısça geliyor. Tabi 2015’te ve Rio’da Milica’nın süresi ve etkinliği azalmış olduğu ve Milica hücum önderliğini kardeşi (geçen turnuvanın da MVPsi olan) Ana Dabovic’e ve Sonja Petrovic’e devrettiği için, yokluğunu ilk etapta kağıt üzerinde çok fazla hissetmeyebilirler “Kraliçe Arı”nın. Ama, Galatasaray’ı bu yıl savunma sembolü haline getirip babası (büyük koç) Bozidar’ın kulaklarını çınlatan koç Marina Maljkovic’in takımdan ayrılmasının sonuçları çok büyük olabilir: Ön eleme turlarında Ukrayna’ya iki maçta da mağlup olmaları gibi…

ana dabovic ile ilgili görsel sonucuYeni koç Karadzic’in bocalamalarına karşın, Rio’daki kadrodan pek çok ismi buraya getirmeyi ve düzeni ve kaliteyi korumayı başardılar. 1 numarada LA Sparks ile WNBA şampiyonluğunu da tadan Ana Dabovic’in durdurulamaz skorerliği ve şutörlüğünün yanı sıra, Tamara Radocaj‘ın oyun kuruculuğuna sahipler yine. 2 numarada Dabovic kimi zaman Radocaj ile yanyana combo guard gibi oynayabildiği için, şutörler Sasa Cado ve Mandic’in görevleri ve süreleri her dakika değişebilir. Aynı şekilde ekibin yeni yüzlerinden Nevena Jovanovic de bu yüzden ilk maçlarda ritmini bulamayabilir, normal karşılamak gerekir. Bu yıl devşirme kullanmamayı seçtiklerini de belirtelim.

İlgili resimKısa forvette, takımın onca sene Türkiye gibi ekiplere takılıp madalyaya, kürsüye erişememesine dair hasreti, takıma gelir gelmez bitiren skorer Sonja Petrovic yer alacak, ve Dabovic-Petrovic ikilisi sayesinde çok daha geniş yelpazeden, çok yönlü ve rahat oynayabilecekler. İyi bir Euroleague Final Four’u geçiren ve sakatlığından kurtulan Petrovic, amansız penetreleriyle yine çok can yakacak. Ama Petrovic’in faul çizgisinden Dabovic kadar başarılı olamaması, clutch anlarında bir baş ağrısı yaratabilir zira zor dakikalarda sadece bu iki ismin eline bakacaklar.

Çin kadar sert savunma yapabildikleri için son birkaç kıtalararası turnuvada ABD’ye en azından 3 periyot boyunca dayanabilen tek ekip olmuşlardı Sırplar, ve burada da bu felsefeden ödün vermeyeceklerdir. Takımın yeni kaptanı Jelena Milovanovic de (kimi zaman çok kolay atışları pota dibinden bitiremese bile) bu ekolün başat temsilcisi olduğu kadar, hücumda da bir şeyler üretebilen bir forvet. Tıpkı Milovanovic gibi zoru başarıp kolayı yapamayan forvet Tina Jovanovic de sert müdafaa ve boyalı alan desteği için her daim güvenilir bir isim. Yeni yüzlerden Skoric ve Crvendakic’in nasıl performans gösterecekleri ise merak konusu. Pivot mevkiinde sadece Krnjic varken eksik kalıyorlardı, ama iki sene evvel Stankovic’in o mevkiye eklenmesiyle rahatladılar. Bu sayede, bol alternatifli bir düzenle geliyorlar. Kadro kalitesini ve eldeki malzemeyi doğru yansıtacak bir sistem bulurlarsa, grup lideri olarak çeyrek finale doğrudan kalacaklardır. Zaten, hali hazırda İspanya ile birlikte en büyük şampiyonluk adayı da, onlar.

Kilit oyuncular: Petrovic, Dabovic ve Milovanovic. Radocaj’ın hata yapmaması ve savunmada ezilmemesi de önemli.

 

SLOVENYA: Yeni yüz, yeni bir sayfa ve macera demektir. Yepyeni hikayelere gebedir. Dişi Slovenler, tarihlerinde ilk kez bir turnuvanın final turunda mücadele edecekler, ama acemi şansıyla değil, adeta karabasan ile dolu bir grup fikstürü ile karşılanıyorlar. Yakın dönemin iki şampiyon ekibinin yanı sıra, kendileriyle birlikte bu turnuvanın belki de en zayıf ekibi olan ve yenemezlerse epey üzülecekleri bir Yunanistan’a karşı mücadele edecekler. Elbette ki tecrübeden yana çok avantajlı değiller, fakat Ekaterinburg gibi bir Avrupa devi kulübün yıldızlarından Nika Baric’e sahipler. Baric, altyapıların tüm yaş kategorilerinde destanlar yazdıktan sonra, ülkesi adına bir ilke de imza atıp takımını buralara kadar taşıyan ana faktör oldu. Öyle ya, 17 yaş altı turnuvasına daha sadece 12 yaşındayken katılıp parkeleri estirmek kolay iş olmasa gerek!

Baric ile beraber yüz akları, her şeyleri olan bir diğer isim de, Teja Oblak. Bu iki guardın uyumu sayesinde, ilk turnuvalarında tabloyu aydınlık tutmaları mümkün. Forvetlerden tecrübeli Erkic ile dış şut ve penetrenin yanı sıra savunma katkısı almayı, pota altında ise pivot Pirsic’in alabildiğine verim vermesini bekleyecekler. Genç yedek pivot Eva Lisec’in de maçlar ilerledikçe kilit bir isim haline gelmesi mümkün. Tabi esas bilinmeyen X-Faktör, eleme gruplarında oynamayıp turnuva için takıma devşirilen irikıyım uzun forvet Shante Evans’ın kadroya ne kadar uyacağı ve ne miktarda katkı vereceği. Eğer Evans-Pirsic iyi bir ikili olursa, Yunanlıları rahatça geçebilirler ve çapraz eşleşme için eleme turuna kalabilirler. Baric dahil pek çok isim henüz 25 yaşına bile basmamış isimler ve ilk heyecanı atlattıktan sonra bu dinamizm, açlık ve gençlik enerjisi ile gruptan 3. sırada çıkmaları hayli olası. Tahminimce, Fransa ile başabaş oynayıp, Sırbistan’a farklı yenilecekler, ama Yunanlılar’ı mağlup edecekler. Daha ilk turnuvadan çıtayı yüksek tutacaklar.

Kilit oyuncular: Baric, Oblak, Evans ve Pirsic

 

YUNANİSTAN: Yıllar önce kıta çapında ses getiren ekibin kalıntılarından yıldız oyuncu Maltsi ve Kaltsidou, eleme gruplarında olduğu gibi burada da takımın formasını terletecek. Fakat ligimizden tanıdığımız Dimitrakou ve Chatzinikolau gibi veteranların olmayışı, onlar varken bile geçen turnuvada yokları oynayan bu ekip için iyi sinyaller vermese gerek. Spanou gibi şutu kör bir ağır işçileri var, Lymoura gibi raydan çıkmaya hazır bir guardları var forvet Sotiriu’dan artık daha çok şey bekliyorlar. Lakin koç Keremidas’ın işi hiç kolay değil. Nitekim kadroda, zekası keskin bir hücumcu veya savunmacı bulmak bir hayli zahmet gerektiriyor. İşin esası, Lymoura-Kaltsidou-Spanou-Maltsi dörtlüsünün elinden, oyunun temposunu alabildiğine düşürmek ve rakibi sıkarak bunaltarak açık kollayıp bir şeyler üretmekten başka pek bir şey gelmiyordu son birkaç senedir, ve Maltsi de Pal Sokağı Çocukları’nın lideri gibi davranıyordu. Bakalım burada koç takımın hücumuna ne türlü dokunuşlarda bulunacak?

Genç isimler ümit verici gibi görünse bile, onları şahlandıracak bir kurgu olmaksızın, yukarıda saydığımız dört ablanın 40 dakika boyunca kafasına göre ve onları yok sayarak oynamasını seyretmek zorunda kalabilirler. Fasoula ve Christinaki’nin yanı sıra, A milli geçmişi 3 yılı bulmayan genç Anna Niki Stamolamprou da bir kıvılcım saçıyor, ama hepsi bu kadar. Çünkü takım, genel olarak çok kalıpsız, fiziksiz ve kısa bir oyuncu güruhundan müteşekkil ve kapasitesi sınırlı Fasoula’dan başka hakiki bir pivotları yok. Dolayısıyla, pota altında biraz bile olsa varlık gösteren her takım tarafından paramparça edilecekler, faul problemlerinden kafalarını zor kaldıracaklar. Slovenya maçını hedef maç olarak seçmeleri en doğal stratejileri olur, ama tüm maçlarda seyir kalitesini ve zevki aşağıya çekmek de taktiklerinin bir parçası olacaktır. Sonuncu olmaları, işten bile değil.

Kilit oyuncular: Maltsi, Kaltsidou, Lymoura, Fasoula

 

Tahmini grup sıralaması: 1) Sırbistan 2) Fransa 3) Sloveyna 4) Yunanistan

*Buraya bir şerh düşmek istiyorum. Son iki turnuvada (Eurobasket 2015 ve Rio 2016 Olimpiyatları) Sırpların grup lideri olarak çıkacağını öngörüp yazmıştım, fakat sanırım genel taktikleri uyarınca, grupta ilk iki maçı çok umursamadan, üst turun biletini güç bela son maçta kaptılar ve oradan sonra da kürsüyü elde ettiler. Sırplar yine burada da sıralamayı çok önemsemeksizin grup safhasını dağınık oynayabilir ve sonradan madalyaya konabilirler. Benden söylemesi…

 

Yazarın diğer yazılarına erişmek için tıklayın

 

mail: efe.ozenc@abcspor.com

twitter: @efe_ozenc

Youtube: Turuncu ve Siyah

Son Haberler

FENERBAHÇE GİBİ

Önce kızlarımızı kutlamak istiyorum. 2 sene üstüste Euroleague şampiyonluğunu kazanan kadın basketçilerimize ve böylesine yetenekli ve karakterli oyunculardan oluşan...

Benzer Konular