Milli oyuncumuz Enes Kanter hafta içi 3’lü bir takas sonucu Utah Jazz’dan Oklahoma City Thunder’a geçti.
Son zamanlarda artık başka takıma gitmek istediğini belirten oyuncumuz için hepimiz esasında biraz şaşırmıştık. Sonuçta Utah Jazz Mehmet Okur dönemi sayesinde Türk bir oyuncu için en güzel yerlerden biri olabilir diye düşünüyorduk. Takım kendisinden memnundu ve en önemlisi oyunda uzun süre kalabiliyor ve güzel istatistiklere imza atıyordu.
Kuvvetli oluşu özellikle iyi yer tutuşu, savunmada ve hücumda ribaunt sezgisinin iyi oluşu onu farklı kılıyordu.
Oklahoma City Thunder ise bu sene öncelikle Kevin Durant’in sakatlığı sebebiyle uzun süre takımda olmaması ve hemen bunun üzerine takımın diğer yıldızı olan Russel Westbrook’un da sakatlanmasıyla, bir anda Batı Konferansının dibine yerleşmişti. Fakat Aralık ayı içinde bu oyuncuların geri gelmesiyle takım toparlandı ve hızlı galibiyetler ile playoff potasına girdi.
İlk başlarda acaba bu kadar kötü sonuçlardan sonra yukarı çıkabilirler mi diye düşünmüştük ama sonuçta bu takım bir çok açıdan kuvvetli yönleri ve oyuncuları olan bir ekip.
Şu an itibariyle 31 galibiyet ve 25 mağlubiyet ile 8.sıradalar. Arka arkaya 6. galibiyetlerini aldılar. Arkalarında onları tehdit edebilecek Phoenix Suns ve New Orleans Pelicans ise 2-3 galibiyet farkla geliyor. Üstlerinde ki San Antonio Spurs ile 3 galibiyet fark var.
Fakat bu sene halen sakatlık problemleri onların yakalarını bırakmıyor. Kevin Durant ayağındaki sakatlık nedeniyle geçtiğimiz Pazar günü gene ameliyat oldu ve bir süre daha oynayamayacak.
Ayrıca Steven Adams’ın elinden sakatlığı var. Bu oyuncuların dönüşü şimdilik belli değil.
Bunlar üzücü haberler ama iyi tarafı Kevin Durant’ın yokluğunda ve özellikle aynı bölgede yer almasından dolayı Steven Adams’ın olmayışı oyuncumuz Enes Kanter’in süresinin artmasını sağlayacaktır. Eline daha çok top gelmesi ile beraber oyununu daha iyi bir noktaya taşıyabileceğine inanıyorum.
Önceleri hepimiz Utah’da aldığı süreyi burada ulaşamayacağını düşünüyorduk ama oynadığı 2 maçta da sevindirici olarak hem ilk 5 başladı hem de güzel istatistiklere ulaştı.
21 Şubat’ta deplasmanda Charlotte’u 110-103 yenerlerken Enes ilk maçında 32 dakika oynamış ve 10 sayı 13 ribaunt 2 assist istatistiklerine ulaşmıştı.
22 Şubat’ta ise kendi evlerindeki 119-94 kazandıkları Denver Nuggets maçında 26 dakika görev alarak, yüksek şut yüzdeli 20 sayı 12 ribaunt 3 assist ile oynadı.
Hatta 22 Şubat’ta oynanan bu maçta kendi potasının altına yakın bir yerden aldıgı ribauntu çok uzun bir pas ile koşmakta olan Serge Ibaka’ya asist yapması sonrası Russel Westbrook’un onu tebrik etmesi, gerçekten takım kimyası için güzel bir görüntü oldu. Enes bu maçlarda konsantre olmuş gözüktü. Bizlere maçın hep içindeymiş izlenimi verdi. Umarız bu güzel başlangıcın devamı olur ve rotasyonun içinde kalır.
Enes normalde 4 numara için daha uygunken Thunder’da bu ilk beşte başladığı maçlarda 5 numara olarak görev aldı. Bence kötü durmadı. Özellikle şu dönemde Steven Adams’ın da yokluğu sayesinde burada bu şekilde oynamaya devam ederse bu tecrübeli takımın bir parçası olabilir. Bu takımda oynamak ona çok şey kazandıracaktır.
Ibaka ile beraber savunmada takımların korkulu rüyası olacaklardır keza hücüm ribauntlarında da etkileri artacaktır. Kendrick Perkins sonrası Enes bu takıma ilaç gibi gelmiş olabilir. Tabii ki başlangıç maçları olarak kabul etmek gerekir; Charlotte ve Denver zayıf rakiplerdi.
Daha birçok konuda konuşmak için erken olabilir. Durant ile Westbrook’un beraber oynadığı dönemlerde eline çok top geçebilecek mi onu görmemiz lazım. Ekmeğini taştan çıkarması, potadan dönen topları takip ederek alması gerekebilir. Bildiğiniz üzere Durant zaten nispeten eline az geçen topu çok yüzdeli kullanmasıyla meşhur. Westbrook ise maalesef çok top kullanmasıyla ünlü bir oyuncu.
Enes şu anda NBA’de 13,9 sayı 8 ribaunt 0,6 assist ile oynuyor. Bu arada şunu da unutmayalım 2011 NBA Draft’ında Utah Jazz tarafından ilk tur 3. sıradan draft edilen oyuncumuz, Türk Basketbol tarihinin en üst sıradan ve en genç draft edilen basketbolcusudur.
Thunder koçu Scoot Brooks’un değişik hamleleriyle ve zaman zaman abuk sabuk oyunculara gereğinden fazla zaman vermesiyle meşhur olduğunu unutmamız lazım. Sağı solu pek belli olmayan koç umarız Enes’i iyi kullanır.
