https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

DEJAVU?

Okunması Gerekenler

İnsanoğlu bir gün Tanrı katına da çıkmayı başarmış ve demiş ki Tanrıya; bundan böyle sana artık ihtiyacımız kalmadı, biz kendi insanımızı kendimiz yaratır hale geldik.

Tanrı demiş ki; hay-hay, o zaman yapın bir tane de görelim.

Ademoğlu büyük bir özgüvenle yere eğilmiş, yerden bir parça toprak almak üzereymiş ki, Tanrı seslenmiş:

Hopp, hoop bi saniye, kendi toprağınızdan, kendi toprağınızdan..!

 

Bu fıkra iki – üç futbolcu sattı diye Comolli güzellemeleri yapanlara gelsin.

– Hop, hop Damien Efendi, kendi aldıklarından..!

 

Sen önce Frey’i, Reyes’i, Zajc’ı, Harun’u okutacaksın iyi bir paraya ve hatta Kameni’yi, sonra ben de diyeceğim ki; vay be bu Comolli yaman adammış, haksızlık etmişiz kendisine.

Rodriguez’i kiralıyorsun, Kjaer’i kiralamayı düşünüyorsun, Vedat Muriqi’yi transfer ediyorsun, Skrtel var gündeminde, hani nerede senin scouting ekibin? Ortalama bir Fenerbahçe taraftarı da bu isimleri yazar zaten listeye.

 

 

Ben söyleyim size, scouting ekibi falan yok. Var da yok.. Yetersiz ve fonksiyonel değil.. İki tane menajer oyuncu öneriyor, işlerine geleni, keselerine uygun olanı alıyorlar, bu işler hala böyle yürüyor.

Cocu, Bast Dost, Van Ginkel ve Comolli. Bu isimlerin tamamı Wasserman’dan zaten..

Rodrigues, Onyekuru, Badou Ndiaye, Trezeguet, Belhanda, DW Sports adlı menajerlik şirketinden..

Orel Mangala ve Churlinov da M-Soccermanagement adlı şirketten..

 

Hepsi tanıdık isimler yani..

 

Tabii bu arada tam yetkili Mösyö Damien transfer yapmaya devam ediyor ya da yapamamaya.. Her neyse işte, fark etmez. Ligin başlamasına iki hafta kaldı, başkanın alacağız dediği iki tane stoper, bir tane 6 numara, bir tane de santrafor hala ortada yok, şu ana kadar alınmış olanları geçtim zaten, gelenler de ayrı bir soru işareti, stopersiz Fenerbahçe neden orada bulunduğunu anlayamadığım bir turnuvada madara oluyor, sikletiyle uyuşmayan takımlardan iki maçta bir düzine gol yiyor.

 

Koskoca camianın alay konusu olduğuna mı yanarsın, turnuvanın figüranı pozisyonuna düşürüldüğüne mi yanarsın, tüm iyi niyetiyle maça gelmiş gurbetçiler çok zor durumda bırakılmış oldu, onlara mı yanarsın?

 

Dakika 60… Bayern 6-0 önde, 7 oyuncu birden değiştiriyor, değiştirmese maç 10-0 bitecek..!!

Aynı maçın uzatma dakikalarında bir pozisyonda Sadık yerde kıvranıyor veya numara yapıyor bilinmez, Fenerbahçe defans yapmaz, yaptırır diyerek, Bayern gibi bir takıma karşı helva gibi bir orta sahayla takımını sahaya çıkaran hoca da kenardan bağırıyor:

– Sadık, yat, yat..!!

 

Fenerbahçe futbol tarihinin görüp görebileceği en beceriksiz yönetimle karşı karşıyayız, bu kesin. Bu sezon Fenerbahçe şampiyon olmak zorunda demiştim bir önceki makalede,  neredeyse bir ay oldu yazalı, bu süre zarfında tek oyuncu transfer edilmedi, 6 tane de hazırlık maçı yapıldı, benim gördüğüm manzara Dejavu geliyorum diyor.

 

Önce bir defansını sağlama alırsın, hatta önce kaleni, sonra arkadan öne doğru kurarsın takımı. Şu takımın defans göbeğine Mustafa Yumlu’yu koy; yemin ediyorum fark yaratır, ne büyük topçu falan deriz, eldekiler ne halde varın siz tahmin edin, kaleci zaten yok. Kaleci gündemde bile yok, küme düşmüş takımlardan stoper transfer etmeye çalışıyorlar, sol bek almaya uğraşıyorlar.

 

23 tane futbolcu transfer etmişler, kadronun neredeyse 3’te biri orta saha oyuncusu ile dolu, Jaja, Tolgay, Tolga, Zajc ve Benzia’nın üstüne bir de Emre’yi aldılar, başkan diyor ki, biz bir tane 6 numara alacağız, şaka gibi.

 

23 oyuncu transfer eden başkan 4 oyuncu daha alacağız diyor, futbolu yakından takip eden ortalama bir taraftar en az 6 transfere daha ihtiyaç olduğunun farkında, durum aynen bu.

 

Buradan Ali Koç’a sesleniyorum, dejavu yolda başkan. Bırak Fatih Terim’in tazminatını, işine odaklan.  Zajc ve Jaja’ ya talip varsa, ödediğin parayı veren varsa, hiç düşünme sat.  Transfer bütçeni son kuruşuna kadar kullan.. Aşılabilir opsiyonlu bir kısım varsa onu da kullan, taraftarın gözünde kredin bitti bitecek..

 

Fenerbahçe’nin görünen en büyük zaafı defans göbeğindeki ikilinin çok yumuşak olmaları, pozisyon bilgilerinin yetersizliği ve prese yanıt veremeyişleri.  İşte bu yüzden Fenerbahçe’nin ihtiyacı olan stoperlerden en az biri ve transfer edileceği söylenen 6 numara çok kaliteli ayaklar olmak zorunda, Skrtel-Kjaer bile kesmez, önüne bir de Fejsa’yı koyarsan yanarsın. Gustavo mu olur, M’Vila mı olur artık, bir şekilde almak zorundasın ya da çok kaliteli, ayağı düzgün bir stoper. Gerektiğinde kanat gibi oynayacak bir de santrafor alman şart zira ne Moses ne de Rodrigues çok güvenilir oyuncular değil.

 

 

Çok iyi gibi görünen Max Kruse bile yanlış tercih bana kalırsa.

Fenerbahçe’ye pas istasyonu olabilen, orta sahanın göbeğinde oynayan, topu saklayan, presi bozan, oyun akışını yönlendiren tipte bir orta saha lazımdı, Giuliano tipinde değil. Diego tipinde, Sosa tipinde bir oyuncu lazımdı, yanlış yapmışlar bana kalırsa.

 

Ya da klasik bir 10 numara alınır, Kruse’yi kanat oynatırsın, öyle de olur ama benim gördüğüm prese karşı Kruse çare olmaz artı bu adamın savunması yok.. İnşallah endişelerim yersizdir, lig başlayınca göreceğiz.

 

Yapılacak 4-5 transfer çok şeyi değiştirir, o yüzden enseyi karartmış değilim ama açıkçası çok da umutlu değilim.

 

Neden umutlu değilim, bir kere Ali Koç’tan umutlu değilim. Kimse bana para demesin, kendisi de enkaz edebiyatı yapmayı bıraksın, bu taraftar kombineleri bitirdi bitirecek, 25 milyon dolar da para bağışladı. Üstelik Trabzon da, Gs de, Bjk de borç içinde yüzüyor ama çok isabetli transferler yapıyorlar.

 

Aziz Yıldırım yönetiminin transfer etmiş olduğu satılabilir tüm oyuncular satıldı ve yerleri de henüz doldurulabilmiş değil. Scouting ekibimiz olacak, yeniden yapılanacağız, gençleşeceğiz diye-diye Aziz Yıldırım’ı gönderdik, Finansal anlamda Fenerbahçe’ye çok katkısı olacağı muhakkak ama sportif anlamda hiçbir gelişme yok. Mesela scouting meselesi yine yalan oldu, yine 35’lik oyuncular kadroya dahil ediliyor, üstelik yıldız isim bile değiller, yine transferler yetişmiyor, otobüs cezaları, başı sıkıştı mı rakibe saldırmalar falan, falan hepsi aynı.

Aziz Yıldırım’ın kötü bir kopyasından başka hiç bir şey görmüyorum, üzgünüm, büyük yanılmışım. Galatasaray’a bilmem kaç senedir yenilmeme vs gibi avuntularla… bir sezon daha geçmeyeceğinin umarım kendisi de farkındadır. Deniz’le, Fejsa’yla, küme düşmüş takımın oyuncularıyla şampiyonluk kovalamaya kalkacaklarsa itiraf ediyorum, biz hakikaten Ali Koç’un hayalindeki Fenerbahçe’yi cidden anlamamışız.

Umut etmiyorum ama tekrar ediyorum, 2019-20 Dejavu futbol sezonu geliyor gibi!.

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

mail: bruno.monte@abcspor.com

twitter: @BrunoMonte1907

 

Son Haberler

FENERBAHÇE GİBİ

Önce kızlarımızı kutlamak istiyorum. 2 sene üstüste Euroleague şampiyonluğunu kazanan kadın basketçilerimize ve böylesine yetenekli ve karakterli oyunculardan oluşan...

Benzer Konular