https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

DAÇKA BÜYÜK OYNUYOR

Okunması Gerekenler

fersu yaziDoğuş gibi güçlü bir sponsoru arkasına alarak geçen sezon ligimizde söz sahibi olmaya başlayan ve Euroleague arenasında boy gösteren Darüşşafaka bu sezon da yatırımlarını arttırarak devam ettirdi. Takımın başına Avrupa basketbolunun en başarılı koçlarından biri olan Blatt’ı getirdiler ama bununla da yetinmediler ve yardımcılığına da Nizhny Novgorod artı Letonya milli takımının başında bir çok başarıya imza atan Bagatskis’i de yardımcılığına getirdiler. Kadrodaki bir çok yabancıyı değiştirdiler ve yüksek hedeflere ulaşabilmelerini sağlayacak doğru yıldızları da kadrolarına eklediler. Bu sezon tekrar Euroleague’den wild card’ı da kapmayı başaran ve ses getireceğini düşündüğüm Daçka’yı gelin birlikte mercek altına alalım.
Oyun kurucu: Brad Wanamaker / Scottie Wilbekin / Ender Arslan / Mehmet Yağmur
Şutör guardlar: Dairis Bertans / Birkan Batuk
Kısa forvetler: James Anderson / Will Clyburn
Uzun forvetler: Adrien Moerman / Luke Harangody / Metin Türen / Ersin Dağlı
Pivotlar: Furkan Aldemir / Semih Erden / Marcus Slaughter / Oğuz Savaş
Muhtemel ilk beş: Wanamaker / Bertans / Anderson / Moerman / Furkan
Oyun Kurucular
brad 8Darüşşafaka’nın en geniş rotasyona sahip olduğu pozisyon. Geçen sene kadroda yer alan 3 önemli isimin yanına Brose Baskets ile sezonun en keyif veren basketbolunu oynayan ve takımına liderlik eden, Avrupa’nın değerli oyun kurucularından biri Wanamaker’i da kadroya katmayı başardılar. Bir guarda göre uzun boyu ve güçlü fiziği ile savunmada da takımına öncülük eden bir isim. Tam saha basketbolunda bir radar misali tüm arkadaşlarının sahaya yerleşimlerini tespit eden Wanamaker yüksek tempoda her opsiyonu görebilen ve değerlendirebilen bir isim. Set hücumlarında ise ikili oyunları etkili kuran ve dış atışları az ama öz kullanarak isabet oranını yüksek tutan bir isim. Güçlü gövdesi ve omuzlarını kullanarak yaptığı penetreler de önemli silahlarından biri. Koç Blatt’ın en güvendiği isim ve onun sahadaki en büyük yardımcısı ki takım arkadaşları da onun liderliğini kabullenmiş durumda hazırlık döneminde. Ele avuca sığmayan Wilbekin ise skor yönü ön planda olan bir isim. Özellikle tempo arttığında ya da set hücumlarında oyun sıkıştığında sorumluluk alarak sahneye çıkan oyuncu, inanılmaz sürati ile yaptığı penetreler ve çabuk şut mekaniği ile kenardan gelerek rakip savunmaların dengesini bozacak olan alternatif. Savunmada da kendini geliştirmeye başladı Wilbekin. Tecrübeli Ender de ikili oyunlardaki soğuk kanlılığı ve kritik yerlerde bulduğu şutlarla işin hücum tarafında kısa sürelerde de olsa halen katkı verebilecek bir isim, savunmada ise katkısı sınırlı. Onun aksine savunma tarafında önemli bir silah olan Mehmet rakip takımın en tehlikeli guardını susturabileceği gibi geçen sene yakaladığı istikrarı yakalarsa yay gerisinden de bir tehdide sahip. Bu iki tecrübeli isim kadroya girebildikleri maçlarda Wanamaker ve Wilbekin’i tamamlamaya çalışacaklar.
Şutör Guardlar
Bu pozisyon için istikrarlı, tecrübeli ve topla buluşmasa da katkı verebilecek, oyuna küsmeyecek isimleri tercih etti Darüşşafaka Doğuş. Diğer pozisyonlarda topa hakim olabilen, yaratıcı ve skorer isimlerin olması bu tercihin temel sebebi. Koç Bagatskis’in Letonya milli takımından da yakından tanıdığı Bertans ceza üçlüklerindeki yüksek yüzdesi, tam saha basketbolunda yani yüksek tempodaki etkinliği, gerektiğinde bir oyun kurucu gibi topu rakip sahaya geçirebiliyor olması onu önemli bir takım oyuncusu haline getiriyor. Yıldızlarla dolu kadroda iyi bir tamamlayıcı, güvenilir bir isim. İşin savunma tarafında da takıma önemli bir katkı vereceğini gösterdi hazırlık maçlarında. Rotasyondaki diğer isim ise savunmaya getirdiği direnç ve enerji artı ritmini yakaladığında yay gerisinden bulduğu isabetli atışlarla son yıllarda Anadolu Efes’te önemli bir görev adamına dönüşmüş olan Birkan. Bu pozisyonda zaman zaman Wilbekin’i veya Anderson’ı da görebiliriz. Yani 2 numaradaki rotasyon da aslında gayet geniş.
Kısa Forvetler
bertans 11 numara ile beraber Darüşşafaka’nın diğer güçlü pozisyonu ise 3 numara yani kısa forvetler. 2014-15 sezonunda Zalgris forması ile Euroleague sahnesinde boy gösteren ve başarılı işlere imza atan skorer Anderson en önemli transferlerinden biri oldu bu yaz. Oyun sıkıştığı anlarda size gereken skoru getirebilen, yaratabilen ve el yakan topları hiç çekinmeden kullanabilen özel bir atıcı Anderson. Mükemmele yakın şut mekaniği ile gönderdiği yüksek yüzdeli ceza atışlarının yanında, perdelerden çıkarak bulduğu şutlarda da dripling üstü kendi şutunu yarattığı pozisyonlarda da yüksek isabet yüzdesi yakalayabiliyor. Kısacası sahanın her noktasından skor bulabilen ve savunmaları okuyarak doğru hamleler yapabilen bir hücum silahı. Hazırlık maçlarında beklentilerimin altında kaldı, takıma ve ülkemize alışma süreci biraz uzun sürmüş olabilir ama sezon başlamadan koç Blatt liderliğinde ritmini bulacaktır. Gelelim bana göre sezonun en önemli sürprizlerinden birine, Clyburn’e. Evet İsrail liginin sayı kralıydı ancak takımı 12 takımlı ligde 10.sıraydı sadece 1 galibiyet farkla.
İsrail liginin kalitesini ve savunmaların ne kadar geri planda olduğunu da düşündüğümüzde açıkçası Euroleague seviyesi için uygun bir oyuncu olmadığı düşünmüştüm ki bunu da sezon öncesi oyuncu analizimde belirtmiştim. Fakat hazırlık döneminde ortaya koyduğu performans göz kamaştırdı. Sanki yıllardır Darüşşafaka forması giyiyormuşçasına olgun bir basketbol koydu ortaya. Anderson’ın hazır olmadığı bu dönemde hem takımını hücumda sırtladı hem de çok yönlü bir oyun ortaya koyarak istatistik kağıdının her noktasını doldurmaya çalıştı. Bu performansı sayesinde sezon boyunca bir çok maçta koç Blatt’ın onu ilk beşte kullanabileceğini ve Anderson’ı 2 numaraya çekebileceğini düşünüyorum. Tabi halen Euroleague sertliğinde ne yapacağı önemli bir soru işareti, asıl sınavı sezonla birlikte başlayacak.
Uzun Forvetler
Koç Blatt 4 numaralarını atletik özellikleri geri planda olan ama dış şut tehdidi bulunan savaşçı isimlerden seçti. Geçen sezon Banvit forması ile ligimizin hem ribaund hem de sayı kralı olan Fransız yıldız Moerman Banvit’ten ayrılacağı belli olduktan sonra başta Maccabi ve Fenerbahçe olmak üzere bir çok önemli Euroleague takımının hedeflerinden biriydi haklı olarak. Fakat o koç Blatt yönetimindeki Daçka’yı tercih etti. Her ne kadar Limoges forması ile önceki Euroleague macerası beklentilerin altında kalmış olsa da artık daha olgun ve daha tecrübeli. Hücumda hem alçak postta etkili olması hem de 3 sayı gerisinden ciddi bir tehdide sahip olması savunmada ve ribaundlarda ise mücadeleci kimliğiyle bu sezon Darüşşafaka’nın kilit isimlerinden biri olacak. 3 sayı tehdidi sayesinde sahaya daha kolay yerleşecek Daçka’da kısalar da daha rahat penetre alanları bulacaklar. Aynı zamanda alçak posttaki etkinliği ile de Bertans başta olmak ceza atıcılarına bir çok fırsat çıkacak.
Rotasyonda genelde kenardan gelecek isim Harangody de aslında bir çok özelliği ile Moerman’a benziyor. Ancak alçak postta onun kadar etkili değil ve genelde potadan uzak kalmayı tercih etmesi nedeniyle ribaundlarda beklentilerin altında kalıyor. İki oyuncunun da atletik özelliklerinin ve blok tehditlerinin olmaması savunmada işlerini zorlaştırıyor. Bunun yanında çabuk 4 numaraların yüzü dönük hücumlarına karşı da ağır kalabiliyorlar. Metin ve Ersin de aslında kadroda yer alıyorlar ama koçun planları içerisinde yoklar, takımdan ayrılmasalar bile dakika bulmaları kolay olmayacak.
Pivotlar
blatt-20Kurulan iddiaalı kadronun zayıf halkası olabilecek tek pozisyon pota altı, 5 numara. Bununla beraber dakikaları çoğunlukla alacak yani ön plana çıkacak isim de henüz belli değil, roller net değil aslında. Ama hazırlık maçlarındaki performanslara bakarsak en formda ve en verimli olan isim Furkan’dı. Kilo vermiş, fitleşmiş ve ayakları daha da çabuklaşmış milli basketbolcunun. Kariyeri boyunca en iyi yaptığı şeyi, ribaundlardaki etkinliğini devam ettiriyor ki özellikle hücum ribaundlarında yine çok iyi bir performans sergiledi. Ayrıca gerek üzerinden oynanan ikili oyunlarda gerek tersten oynanan ikili oyunlarda aldığı topları yüzdeli ve daha yumuşak bitirdi. Faul çizgisinde halen istikrarı bulabilmiş değil ama bu belirttiğim diğer artıları sezon içerisinde de sürdürürse formayı kapmaya en yakın isim.
Geçen sezon geniş rotasyonun da etkisiyle kendilerini bulamayan iki isim Semih ve Slaughter da dakikaları bu pozisyonda bölüşecek diğer isimler olacaklar. Semih kısa sürelerde çok önemli katkılar vermişti ancak hücumdaki yanlış tercihleri ve savunmadaki hamle hataları nedeniyle erken faul problemine girmesi onu mental olarak da düşürdü ve maçlardan çabuk kopmasına neden oldu. Bu sezon Blatt ile çalışmak kendini bulması için büyük bir fırsat. İlk beş başlasa da başlamasa da aldığı süreyi iyi değerlendirmeli.Yetenekleri üzerine odaklanıp sadece basketbol oynamaya konsantre olursa hale Avrupa’nın en değerli uzunlarından biri. Slaughter ise bu takımın uzun rotasyonundaki tek gerçek çember savunucusu. Atletik özellikleri, çabuk ayakları ile ikili oyunları hatasız savunabilmesi ve blok tehditi ile aslında takımın iskeletinde yer almasını beklediğim isimlerden biriydi koç Blatt’ın sisteminde.
Fakat sezon öncesi hiç hazır görünmedi. Wanamaker ile uyum sağladığında Daçka’nın ikili oyunlardaki etkinliği bir kademe daha artacaktır. Orta mesafe şutunun olmaması günümüz basketbolunda onun değerini düşüren en temel eksiklik. Bununla beraber Semih kadar olmasa da Furkan kadar sırtı dönük etkinliğe sahip. Kendini toparlarsa 5 numaradaki forma savaşında öne geçebilir. 3 oyuncunun gireceği bu rekabet şahsi performanslarına ve takıma da olumlu yansıyacaktır düşüncesindeyim. Tecrübeli Oğuz da aslında kadroda ama koçun planlarında yok, bir takım ile anlaşamazsa alternatif uzun olarak kadroda kalacak ve dakika bulması kolay görünmüyor.
Artılar
* Geniş kadro
* Savunma alışkanlığı
* Farklı rakiplere göre farklı çözümler üretebilme
Eksiler
* 5 numarada belirsizlik
* Wanamaker alternatifsiz
* Takımın asıl skor opsiyonu Anderson’ın formsuzluğu
Sonuç
dacka 3Daruşşafaka Doğuş hazırlık maçlarında kusursuz bir performans sergiledi ki takımın iskeletini korumuş ve Euroleague finalisti apoletini taşıyan Fenerbahçe’yi rahatlıkla yenmeyi başardılar Zadar Kupası finalinde. Ancak unutmamak lazım geçen sezon da benzer bir hazırlık dönemi süreci yaşamışlardı ve sonrasında ne ligde ne de Euroleague’de istediklerini alamadılar. Şuanda diğer takımlardan önde oldukları en kritik konu savunma alışkanlığını takımın oturtmuş olması. Sertlik ve direnç anlamında hazırlar, maçın geneline de yansıtıyorlar bunları. Wanamaker liderliğinde başlayan topa baskı, sonrasında yaptıkları yardımlaşmalar gerçekten takdiri hakediyor. İkili oyunları efektif savunabildikleri gibi potayı da korumayı başarıyorlar. Tabii bu savunma direncini Semih varken ne noktada sürdürebileceklerini henüz göremedik. Tecrübeli oyuncu fiziğinin de etkisiyle ikili oyunlarda takım savunmasını negatif etkileyebiliyor, ağır kalıyor genelde. Geçtiğimiz sezonun aksine şuana kadar koç Blatt ve ekibi geniş kadronun avantajlarını iyi kullandı, dezavantajlarını yaşamadılar tabi bunu sezon içerisinde de yapabilecekler mi yani tüm oyuncuları hazır tutabilecekler mi göreceğiz. Örneğin hazırlık döneminde Anderson ve Slaughter aksayan parçalardı, sezon başlayana kadar bakalım onları daha hazır hale getireblecekler mi? Şuanda görünen, her rakibe karşı farklı çözümler üretebilecek silahlara sahipler ve bunları da nasıl tetikleyeceklerini öğrenmişler takım olarak. Wilbekin ve Wanamaker’i sahaya birlikte sürerek tempoyu üst seviyeye çıkarıp koş koş basketboluna yönelebilirler ya da Anderson ve Clyburn’ü birlikte kullanıp set hücumlarında birebirlerle skor bulma opsiyonunu deneyebilirler.
Uzun rotasyonunda ise isterlerse kısa beşe dönüp Moerman-Harangody ikilisi ile 5 dışarıda oynayıp rakip savunmaların aklını alabilirler. Darüşşafaka’nın bu kadar keyif veren bir takım olmasının ise iki temel sebebi var, biri belirttiğim gibi takım olarak savunmada istekli ve enerjik olmaları ikincisi ise hep yüksek tempoda oynamaya çalışmaları ve bunu yaparken verimli olmaları. Savunma ribaundlarını net aldıkları ve topu Wanamaker’a teslim ettiklerinde ya da onun aldığı savunma ribaundları sonrası her hücumda doğru tercihler yapabiliyorlar diyebiliriz, daha şimdiden saha yerleşimini takım olarak çok iyi yapıyorlar hızlı hücumlarda. Kısacası Darüşşafaka Doğuş hazırlık maçları ilerledikçe takımdaki rolleri netleştirdi ve şimdiden sezona %90 hazır hale geldiler diyebiliriz. Gerek Euroleague’de gerek ligimizde çıtayı yükseltmeleri çok normal. Eğer Anderson’ın formunu bulması gecikmezse ve pota altında Furkan-Slauhghter-Semih üçlüsünden güzel bir katkı alabilirlerse çok ama çok can yakacaklar. Ligimizde final oynamaları ve Euroleague’de de play-offa kalmaları şuan için gayet gerçekçi senaryolar.
Mail: fersu77@abcspor.com
Twitter: fersudeniz 

Son Haberler

AMATÖRCE

Yedigimiz iki gol de olacak iş değil. İlkinde ortada fol yok yumurta yok. Rakibin ne baskısı var ne pozisyonu....

Benzer Konular