Bırakın bu ortamda bu maçı oynamayı, seyretmenin bile yürek istediği cehennemvari bir atmosferden, 50.000’e yakın nefret dolu gözün önünde ben sağ çıkarsak iyi derken, bir de destan yazıp, galip dönüyoruz..
Avrupa’nın artık en iyi coach’ları sıralamasına artık ben bu galibiyetle Kurt Ergin Ataman’ı da müsaadenizle çok yukarlara olmasa da koyuyorum ama çok yukarılara gitme potansiyeli olduğunu da buraya yazıyorum!. Duygun Başkanın da bu galibiyette payı çok büyük, böyle bir maçı deplasmanda izlemesi, bence oyunculara ekstra motivasyon ve galibiyete direk katkı yapmıştır. ..
İstanbul’da, maalesef kaybedilen bir Sırp taraftarın acısı tribünlere hatta tüm ülkeye yansımış, ortam onların Kurtuluş Savaşı olacak gibi beklenirken, Sırp Sındığı Savaşına dönmüş, Avrupalı Aslanlar bu sefer de Belgrad’ı sınırlarına katmışlardır!
Zafer inananların olmuş ve Uşak Beyi Justin Carter, Gönlüm’ün Aslanı Kerem, gene Aslan Ailesinden Ender, bu topraklara çok aşina Micov, Pocius ve saymadığım diğerleri.
Hani klişe belki ama hakikaten de bir galibiyetten fazlasıydı. Maçı yazmadım ama illa yazmam gerekiyorsa gece gördüğünüzde hızla uzaklaşmanız gereken, ürkütücü fiziği ve görünüşüyle Marjanovic ki ilk haftaki maçta Haftanın MVP’si seçilip, boyalı alanımızı mosmor etmişti, maça da çok iyi başladı ama çözümü Ergin Hoca hemen buldu ve bir destan daha yazmasına izin vermedik. Bir de Genç Patrick’in , Korkunç Marjan’in üzerinden vurduğu bir smaç var ki NBA patentli olduğu her halinden belli oluyordu.
Bu kez defansif anlamda Aleks Maric bile vardı sahada. Kombank Arena’da son periyot bir Justin Carter izledik ki, sanırım herkes izlemeye bayıldı. Bu kadar gergin bir atmosferde, kaybetmelerine rağmen, maç sonu sahaya çöp dahi atılmamasını yetkililerin ve tüm seyircilerin iyi yorumlaması gerekiyor!
Maçı 74-65 kazandık ve bu kadar imkansızlıklar içinde olan takımın özgüvenini geri kazanımı anlamı da taşıyan maçta şu adam bu kadar sayı almış , ribaund, asist hepsi hikaye, gerçek olan….. Teşekkürler Galatasaray, iyi ki varsın, iyi ki Avrupalısın….
