https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

AVRUPA? TARİH YAZMAK?

Okunması Gerekenler

AVRUPA? TARİH YAZMAK?

Şampiyonlar Ligi’nde ilk defa bir Türk takımı ilk 3 maçını (hem de ikisi deplasmanda) kazanarak 9 puan topladı. Bunu bir kenara yazalım çünkü gerçekten ciddi bir başarı. Özellikle Cuma günü Gençlerbirliği maçını izledikten sonra hepimizin kafası bulanmıştı. Beşiktaşlı olmayan bu hafiften paniği anlayamaz çünkü bizler 2000-2001 sezonunda bir Nevio Scala faciası yaşamıştık. Rüya gibi başlayan, Fenere, Cimboma, Barcelona’ya 3 attığımız bir sezonda Kasım ayından itibaren tepetaklak gidip bir daha da toparlayamamıştık. Bu sefer temel çok daha sağlam, hoca çok deneyimli ve oturmuş bir kadro var ama son günlerin moda deyimiyle ‘metal yorgunluğu’ bizi de mi esir aldı diye bir endişe olmadı değil.

 

Neyse ki bu akşam Şenol hoca ve öğrencileri devler liginde bizi alıştırdıkları akıllı, temkinli ve sonuca yönelik futbolu tekrar sergilediler. Ben sabahtan beri İtalya’da maçı nerede izeleyebilirim diye kara kara düşünürken sevgili dostum hasta Milan taraftarı Daniele kuzeninden aldığı özel kanal aboneliğiyle beni evinde ağırlama nezaketini göstererek maçı benimle birlikte seyretti, gollere benimle beraber sevindi. İtalyan spikerin maçı yorumlayışı ve futbol bilgisi, hakemin yine Şampiyonlar Ligi kalibresindeki yönetimi (gerçi Babel’in ofsayt diye verilmeyen buz gibi golü ve Pepe’nin sarı ile kırmızı arasında gidip gelebilecek kartlık hareketi biraz gölge düşürdü ama…), futbolcuların profesyonelliği Türkiye’deki ortaoyunundan sonra hep ilaç gibi geliyor.

Futbolun sahada oynandığı her yerde Beşiktaş ses getirecek güce sahip. İlk goldeki klasik Quaresma ortası ve Cenk’in kafa golünü kimbilir kaçıncı defadır izledik? 10, 15, 20? Ama hiç bıkmadan tekrar tekrar seyredebiliriz bu gol ve bütün türevlerini. İkinci golde önce direkten dönen topta yerimden fırladım ama oturmaya gerek kalmadan Daniele ile kucaklaşmıştık bile. Sonrasında da Monaco’nun çok ciddi huzursuz eden atakları olmadan maçı kontrollü bir şekilde bitirdik. Bunu sağlayan şey de sahadaki futbolcuların artık bu üst düzey turnuvalardaki oynama alışkanlıkları ve tecrübeleriydi. Konsantrasyon Cuma gününün tam aksine en üst düzeydeydi, basit pas hataları neredeyse yok denecek kadar azdı.

Bu akşam hocanın da dikkati ve odaklanması çok iyiydi. Tolgay-Adriano tercihi doğruydu çünkü Oğuzhan’da milli maçlardan gelen bir yorgunluk vardı ve Adriano da bu ligin müdavimi olduğu için sağ kanatta bile olsa çok verimli oynadı. Gökhan Gönül de ayrıca Cuma günü oynadığı futbolla hiç güven vermemişti. Babel ve Q7 rakip defansı çok yıprattı. Cenk bu yılın zaten yıldızı ama oyundan çıkarken Negredo’yla sarılması da benim için çok önemliydi. Her şeye rağmen ben hala Negredo’nun ilerleyen zamanlarda bu takıma katkısı olacağını düşünüyorum.

Lig ve Şampiyonlar Ligi’ni birlikte götürürken kadro derinliğinin önemi önümüzdeki haftalarda daha da iyi anlaşılacak. Savunmada Pepe-Tosic çok dikkatliydi ama Falcao’nun golünde daha iyi bir iş çıkarılabilirdi. Yine de sonuçta Falcao büyük bir golcü ve Monaco’nun şu ana kadar attığı gollerin yarısında imzası varsa bir hikmeti de var. Evet, açık konuşmak gerekirse Beşiktaş iyi de bir gruba düştü çünkü Porto ve Monaco eski formundan uzak, Leipzig pek ne yapacağı belli olmayan bir takım ve üstüne üstlük rakiplarin birbirleriyle yaptıkları maçlar da şu ana kadar ekmeğimize yağ sürdü. Bu noktadan sonra evimizde alacağımız Monaco galibiyeti turu garantileyecek ve Beşiktaş önümüzdeki haftalarda biraz daha vites yükseltirse Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek ve hatta yarı finale çıkabilir. Monaco bunu geçen yıl başarmıştı.

Tabii Şampiyonlar Ligi’nde farklı bir iştah ve konsantrasyonla oynayan ve zevk aldıkları her hallerinden belli olan Beşiktaşlı futbolcuların unutmaması gereken şey o lige gitmek için annemizin liginde de şampiyon olmak gerektiği. Tabii daha ligin dörtte birlik kısmı geride kalmışken 8 puan kapanmayacak bir fark değil ama kredimizin epey azaldığı da bir gerçek. Avrupa’da tarih yazıp okyanusu geçerken bizim boklu derede boğulmayalım.

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

mail: gorkem.isik@abcspor.com

twitter: @saturnocontro3

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Son Haberler

FENERBAHÇE GİBİ

Önce kızlarımızı kutlamak istiyorum. 2 sene üstüste Euroleague şampiyonluğunu kazanan kadın basketçilerimize ve böylesine yetenekli ve karakterli oyunculardan oluşan...

Benzer Konular