https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

ARTIK DİKİŞ TUTMAZ

Okunması Gerekenler

Tarafsız gözle bakarsak aslında çok keyifli maç oldu. Bugün maç yazısı yazmanın manası pek yok. Bugünkü asıl konu Takım-Hoca-Yönetim- Taraftar dörtlemesi ve ilişkisi.

Taraftar ile başlayalım. Kelimenin tam anlamıyla utandım taraftardan. Taraftar profili nasıl değiştiyse artık, aldığı tavır, isabetli (!) tespit yaptığını Burak konusunda görmüştük. Burak geçen sene gelse, Beşiktaş üçüncü şampiyonluğunu kutlar, bu sene de en başa güreşirdi. Çıktığı her maçta muazzam oynayarak o edepsiz protestocuları susturdu. Hayır sen Marco Aurelio’yu bağrına basmışsın. Fenerbahçedeyken oyuncun Ronaldinho’yu döven adama en ufak tepki göstermemişsin (ki göstermemek doğrusuydu), şimdi kalkıp Burak’a emek hırsızı diye laf ediyorsun. Adamın üzgün olduğu ortada. Yırtınıyor taraftarı kazanmak için. Golleriyle, bugünkü klas asistiyle artık vık vık öten kalmamıştır umarım.

Peki maç oynanırken, Karius’a yapılan tezahürat nedir? Yönetim istifa nedir? Şenol istifa nedir? Maç bitsin istediğini söyle. Hiç utanmıyor musun? Fenerbahçe küme düşmeye oynuyor, taraftarı hep arkasında. Senin hala ikincilik iddian var. Aptal mısın kardeşim? Sen kimsin ki, herkese ayar vermeye kalkıyorsun. Destek ver, vermiyorsan da…

Takımda ise sıkıntılı oyuncular var. Quaresma, Necip, Karius başta olmak üzere vedalaşılması gereken bir sürü oyuncu var. Gökhan Gönül ve Atiba yedeğe çekilmeli seneye. Bugünkü maçta Quaresma sadece zarar verdi takıma. Medel’in ayar tokatı, bütün taraftarın hisslerine tercüman oldu. Yeter artık. Çok bariz iki golü ezdin, hiçbir asistin yok, hala rabonalar peşindesin. Artık git Q7.

Hoca konusu ise en mühim durum. Nasıl oldu, doğruydu yanlıştıya girmiyorum. Olan olmuş imzalar atılmış. Artık Güneş’ten Beşiktaş hocası olmaz. Sebebi net. Öncelikle kafa artık başka yerde olacak, rakip oyunculara ‘’Milli takıma alsam mı’’ gözüyle bakacak, onun gözüne girmek isteyenler ekstra motive olup kendilerini göstermek isteyecek, bunların hepsi Beşiktaş’ın aleyhine konular. Karius’u hala kalede tutan bir hoca artık dikiş tutturamaz. Atakları gol yiyerek savuşturan Karius’u en az 2-3 hafta dinlendirmeden verim alamayacağını farkedemeyene hoca mı olur? Belli ki kafalar başka yerde. Elinde Kagawa diye bir yetenek var. Adam 14 dakikada, bir gol attı, bir mutlak asist yaptı (Quaresma kazması ezdi topu) bir tane şutunu da kaleci inanılmaz çıkardı. Daha ne yapacak bu sürede? Neden daha önce almazsın?

Çıkar Q7 şaklabanını, çek Ljajiç’i kanada, al Kagawa’yı. Belli ki konsantrasyon sorunun var. Oysa yapılacak en doğru hareket, Güneş’in istifa etmesi, Guti’ye de ‘’Eğer bu takımı ilk ikiye sokarsan, gelecek sene hoca sensin’’ diyerek hedef vermek. Guti gece gündüz kendini ispatlamak için yırtınır. Taraftar da zaten bu yönde  tercihini gösterdi. Arkasına taraftar desteğini de alır. Sene sonundaki duruma göre de karar verilir. Herkes kazanır. Bu mevcut durumda israr etmek yanlışların en büyüğü.

En kötü şey hedefsiz kalmak. Fenerbahçenin bile hedefi var. Galatasaray’ın şampiyonluk şansı yok ama, en azından kupa hedefi var. Beşiktaş’ın ise bu gece 90+3 de Kagawa ile ikincilik şansı devam etti. Hedef hala orada duruyor. Gelecek hafta takımın başında Guti çıkmalı, ve Güneş’e güzel bir veda yapılmalı. İki tarafın da birbirine kapıları açık kalabilmeli. Gelecek ne getirir bilinmez. Ama Necip’i oynatan hocadan artık fayda gelmez. Necip her topu neredeyse olumsuz kullandığı gibi, az kalsın bir penaltıya da sebebiyet veriyordu. (Ki çok tartışılacak bir pozisyon) Elbette klasik Aykut Kocaman ağlaması için yeterli değildi ama, kendisine sormak lazım. Her beraberlikten sonra yerde yatıp kalkmayan, oyun çizgisi dışında sakatlanıp (!!!) kendini oyun çizgisinin içine yuvarlayan oyuncularının hiç mi suçu yok? Bak son gole cevap veremedin, ellerin bomboş gittin. Vakitten çalmasan belki puan alacaktın.Dördüncülük şansını son derece zayıflattın. Neyse bizim derdimiz o değil. Ama nereye baksak, hocanın yanlış tercihlerini görüyoruz. Bugün maçı üç üst düzey kaliteli oyunucusu Burak-Ljajiç ve Kagawa sayesinde aldı Beşiktaş. Taraftara rağmen, Hocaya rağmen.

Yönetim de sınıfta kaldı bu süreçte. Emrivaki ile hocanı elinden aldılar. Aldılar da sen ne yaptın? Acilen kafayı toparlaması lazım Orman’nın. Onun da kafa başka yerlerde. Bugün sana da (yanlış zamanda) istifa baskısı geldi. Stat diktin, şampiyonluklar getirdin, iyi güzel de, metal yorgunluğun varsa git sen de. Ya da toparla. Şu hoca konusunda behemehal önlem al. Almazsan taraftarı kaybedeceksin, gelecek seneye zor kombine satacaksın.

Herkes kendine bir çeki düzen versin. Herkes haddini de bilsin. Önünde çok önemli bir ikincilik şansı var. Galatasaray seri başı olmayacağından Şampiyonalar ligine gitmesi zor, ama Beşiktaş seri başı olacağından bu husus çok önemli. Beşiktaş ikinci olursa, büyük ihtimalle de, gruplara da kalır.  O yüzden, husumete mahal vermeden, hedefe kitlenmek lazım.

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

mail: cuneyd.yuzak@abcspor.com

twitter: @cyuzak

Son Haberler

FUTBOLUN BİTTİĞİ GÜN

Olmaz olsun böyle lig. Olmaz olsun böyle galibiyet. Yeter artık Fenerbahçe'nin bu ülkede maruz kaldığı muamele. Lanet olsun Fenerbahçe'yi senelerdir ırkçılık derecesinde...

Benzer Konular